Giriş

Bize Ebu Numan Ârim b. Fadl, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Yolculuk yaptığımız bir seferde Hz. Peygamber (sav), gerimizde kaldı. (Sonradan) bize yetişti. İkindi namazının (vakti) girmiş, edâsı için az zaman kalmıştı, biz de abdest alıyorduk. Ayaklarımızı meshetmeye başladık. Hz. Peygamber (sav), yüksek bir sesle seslendi: "Ateşte yanacak şu topuklara yazık!" Bunu iki ya da üç defa söyledi.


Açıklama: Rivâyetteki "ayaklarımızı mesh ediyorduk" ifadesi; konuyla ilgili farklı rivayetlerden de istifade edilerek "mesh eder gibi az bir suyla yıkıyorduk" şeklinde yorumlanmıştır. (Aynî, Umdetü'l-Karî, II, 9)

    Öneri Formu
1288 B000060 Buhari, İlim, 3

Bize İsmail, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Talha, ona Akîl b. Ebu Tâlib'in mevlası Ebu Mürre, ona da Ebu Vâkid el-Leysî şöyle rivayet etti: Bir defasında Hz. Peygamber mescidde insanlarla birlikte otururken üç kişi içeri girdi. Bunlardan ikisi Hz. Peygamber'e yönelirken diğeri başka bir tarafa gitti. Hz. Peygamber'e yönelen iki kişi mescitte (biraz) beklediler. Bunlardan birincisi halkada bir boşluk görünce gidip oraya oturdu. İkincisi ise onların arkasına oturdu. Üçüncüsüne ise arkasını dönüp gitti. Hz. Peygamber konuşmasını bitirince şöyle buyurdu: "Size bu üç kişinin durumunu anlatayım mı? Bunlardan birincisi Allah'a sığındı, Allah da onu koruması altına aldı. İkincisi haya etti, Allah da (ona azap etmekten) haya etti. Üçüncüsü ise yüz çevirdi Allah da ondan yüz çevirdi."


Açıklama: Birinci kişi Hz. Peygamber'in meclisinde bulunan insanların arasına girerek yüce Alalh'ın himayesini elde etmiştir. İkinci kişi insanları şıkıştırmaktan, onlara eziyet vermekten çekinmiş, yüce Allah da onun hayasını karşılığını vermiştir. Allah'ın hayasından kasıt gösterilen davranışı mükâfatlandırmasıdır. Müşâkele (bir söz içinde iki kelime arasındaki biçim benzeşmesi) kabilinden Allah'a haya nispet edilmiştir. Üçüncü kişi için kullanılan ifade de müşâkelet vardır. (Bkz. Kastallânî,Ahmed b. Muhammed, İrşâdü's-sârî li şerh Sahîh'i'l-Buhârî, el-Matbaatü'l-kubrâ, Mısır, 1905, 1,165)

    Öneri Formu
1324 B000066 Buhari, İlim, 8


Açıklama: Rivayette yer alan بِخِطَامِهِ ve بِزِمَامِهِ kelimeleri aynı anlamda olup Ebu Bekre’den sonraki ravilerden birisi Ebu Bekre’nin bu kelimelerden hangisini kullandığını hatırlamadığı için iki kelimeyi birden aktarma gereği hissetmiştir. (İbn Hâcer, Fethü’l-Bârî, I, 158)

    Öneri Formu
1332 B000067 Buhari, İlim, 9


Açıklama: Metindeki 'hased'in 'gıpta' anlamında olduğuna dair bk. Fethü'l-Bâri, Dârü'l-Ma'rife, I, 167.

    Öneri Formu
1351 B000073 Buhari, İlim, 15


    Öneri Formu
1286 B000059 Buhari, İlim, 2


    Öneri Formu
1290 B000062 Buhari, İlim, 5

Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Hâlid, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) beni kucakladı ve "Allah'ım! Ona Kitâb'ı öğret" diye dua etti.


Açıklama: Kur’ân-ı Kerîm’in inceliklerini anlayıp yorumlaması için Hz. Peygamber’in -yukarıdaki rivayette geçen- duasına mazhar olan Abdullah b. Abbas’ın tefsir ilmindeki üstünlüğü, daha ilk devirlerden itibaren hemen herkes tarafından kabul edilmiştir.

    Öneri Formu
1206 B000075 Buhari, İlim, 17

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: "Bizlere bıkkınlık gelir endişesiyle Nebî (sav), vaaz için (belirli) günler tayin ederdi."


    Öneri Formu
1335 B000068 Buhari, İlim, 11

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin."


    Öneri Formu
1338 B000069 Buhari, İlim, 11


    Öneri Formu
1347 B000072 Buhari, İlim, 14